Matthew Lewis Ve Rupert Grint Arkadaşlık Hakkında Konuştu

Harry Potter'ın sevilen oyuncuları Matthew Lewis ve Rupert Grint bir dergi için tekrar bir araya geldiler. Dergiyle arkadaşlıkları hakkında konuşan ikili birlikte bir poz da verdi.

Rupert'ın Emma Watson ile öpüşmesi hakkında Matthew şunları söyledi;

"Karakteri ile Hermione arasındaki aşk hikayesinin gelişimi konusunda becerikliydi. Buna rağmen sonunda Emma ile öpüşme vakti geldiğinde, biz onu resmen söktük. Emma'nın bu kadar çekici olmasına rağmen Rupert bunu yapmaya çok da gönüllü değildi."

Matthew'in değişimi hakkında ise Rupert şöyle diyor;

"Dördüncü filmde bile zavallı Matthew berbat bir yağ tulumu gibi olmalıydı. Protez dişleri ve  kulaklarını dışarı çıkarmaya yarayan çubuklar vardı. Bu yüzden insanlar onun nası göründüğüyle ilgili düşünüp duruyorlardı ama o değişti. Bana göre, aradaki fark özellikle son filmde çok belli oldu. Avluda büyük konuşmayı yaptığında "Bu nereden geldi?" diye düşündünüz. Bu mükemmel bir andı. Bir gecede bir seks sembolü haline geldi. Matt'in bu ana sahip olması onun açısından çok iyi bir şeydi.

Rupert'ın eğlenceli anlarını bir de Matthew'in ağzından dinleyelim;

"Rupert setteki herkesi güldürme konusunda harikaydı. Rupert'ın gelip "Geri çekilin, tabii bir avuç Weasley istemiyorsanız" demesi gereken bir sahne vardı. Ama Rupert bunu söyleyemedi ve bulaşıcı bir kahkaha patlattı. Bu sahneyi her çekmeye çalışınca hepimiz gülüyorduk, yönetmen "Bu iş olmuyor. Sözü bırakalım ve devam edelim" diyene kadar. Bir günü sırf Rupert'ın kahkahaları yüzünden boşa harcadık. Önceki filmlerde de yaptığı tek şey settekileri güldürmek oluyordu. Mükemmel mimikleri var."

Filmdeki yemek kavgaları hakkında Rupert;

"Yemekhanede çalışırken birbirimize bezelyeler atmaya başladığımız zamanı hiç unutmayacağım. Slytherin'lerin masasına doğru giden kışkırtıcı bir parçayla sona erdi. Beylerden biri tarafından tehdit edildim ve Matt, ben ve Slytherin'liler arasında bütün stüdyo boyunca büyük bir kovalamaca başladı. Büyük adamlar olduklarından gerçekten korkmuştum ama Matt arkamdaydı."